Partim CHP?nin Covid-19 bahane edilerek maskeli ve mesafeli açık havada toplanan, bazılarının ?piknik? dediği kurultay yapıldı. Yarından itibaren, Genel Başkan düne kadar olduğu gibi, R.T. Erdoğan?ın halkın gerçek gündemi ?aş-iş? derdini karartmak için zorladığı popülist gündemle söz düellosuna devam edecek. Yani partinin siyasi ilkeleri, hedefleri ve amaçları doğrultusunda seçmen indinde etkili olacak hiçbir değişim ve yenileşme olmayacak.
Üç beş isim değişmiş olsa da üst yönetim kadrosu da aynı yolu aynı tarzda sürdürecektir. Eğer, sonunda ?ılımlı otokrasi? sınıfına düşen ülkemizde, açık oy ve kapalı sayıma dayalı hukuk güvencesi altında demokratik bir seçim olursa!
AK Saray, 2002 den beri her seçimde ?demokrasi sadece sandıktır? anlayışıyla çıktığı o sandıktan, 31 Mart ve 23 Haziran 2019 yerel seçiminde artık çıkamayacağını açıkça gördü. Dolaysı ile AK Sarayın, kendi planı olan D. Bahçeli?nin, partiler ve seçim yasası değişikliği ile AKP ve ortaklarının sandıktan çıkacağını garanti görmeden bir seçime yol vereceğini beklemenin olağanüstü iyimserlik olduğunu düşünüyorum.
Genel Başkanın da bunları görmek için bizlerden çok, çok daha özel ve önemli bilgi ve izlenimi olduğuna inanıyorum. Böyle ise, neden politik gidiş, yıllar öncesindeki gibi olağan, demokratik, adil, hukuki bir yolda gidecekmiş gibi iyimser gözüküyor. Neden en son Ayasofya konusunda olduğu gibi hala manevi damarı baskı altındaki merkez sağ seçmenin nabzını tutma gayretinde. Neden, AK Sarayın elinden iktidarı alma hırs, azim ve karalılık içindeki ana muhalefet CHP?nin lideri gibi değil de, özverili uysal bir küçük parti başkanı gibi görünmeyi yeğliyor. Neden ülkeyi tek başına yönetme özgüvenini yitirmiş izlenimi veriyor?
Ben bu konularda yorum yapmak yerine, tarafı olduğum bir konuşmayı aktarmayı uygun buldum:
20 Temmuz, Kıbrıs Barış Harekâtının 46. Yıl dönümü idi. 1974?deki Birinci Bülent Ecevit Hükümetinin aldığı kararla Barış Harekâtı başarıldı, soydaşlarımızın can güvenliği sağlandı ve bir süre sonra da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu. O Hükümet Kararnamesi imzalayan CHP?li bakanlardan yaşayan dört Bakan kaldık; Enerji Bakanı Cahit Kayra, Çalışma Bakanı Önder Sav, Bayındırlık Bakanı Erol Çevikçe ve Maliye Bakanı Deniz Baykal.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yayınladığı mesajında KKTC?yi kutladıktan sonra şöyle diyor: ?20 Temmuz Harekâtın yıl dönümünde şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Genel Başkanım Bülent Ecevit ve KKTC'nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı saygıyla anıyorum."
C. Kayra ve Ö. Sav ile telefonlaştım, üçümüzü de partimizden kimse aramadı. Aslı Baykal ile yaptığım WhatsApp iletişimini aynen paylaşıyorum:
21.07.2020 07:39 - Erol Çevikçe: Dün 20 Temmuz, Kadim Genel Başkanımın yaş günü hem de Kıbrıs Barış Harekâtının yıl dönümüydü. Baykal Ailesini sevgi ve saygıyla kutluyorum.
Not: CHP. Gen. Bşk. aradı mı? Lütfen yanıt verirseniz, çok müteşekkir kalırım.
21.07.2020 07:47 - Aslı Baykal: Günaydınlar çok çok teşekkür ediyoruz.
D (doğum günü ve K (Kıbrıs) günü için mi soruyorsunuz aramayı?
21.07.2020 07:48 - Erol Çevikçe: Her ikisi de ya da eğer birisi için se, hangisi lütfen?
21.07.2020 07:49 - Aslı Baykal: Kurultay katılımı, mesaj verme için aramıştı.
21.07.2020 07:50 - Erol Çevikçe: Yani yas günü ve Barış Harekâtı için aramadı?
21.07.2020 07:51 - Aslı Baykal: Hayır
21.07.2020 07:53 - Erol Çevikçe: Zaten tahmin etmiştim. Parti neden bu esef verici durumda besbelli. Size tekrar sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
21.07.2020 07:53 - Aslı Baykal: ( el sallama - emoji)
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanlığını DSP Genel Başkanından değil, 1992?de açıldığında oyu yüzde 4?lerde olan partiyi 2010?da yüzde 26-30 bandına çıkaran CHP Genel Başkanı Deniz Baykal?dan devir aldı. Yaş gününü bilmese de(!), Kıbrıs Barış Harekâtında rahmetli Ecevit?le birlikte Maliye Bakanı olarak görev ve sorumluluk aldığını bilmiyor ya da unutmuş olamaz.
Yorum sizin?
2024© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.